Yeşil tahviller, çevresel sürdürülebilirlik projelerini finanse etmek amacıyla ihraç edilen finansal borçlanma araçlarıdır. Dünya genelinde ilk yeşil tahvil, 2007 yılında Avrupa Yatırım Bankası (EIB) tarafından 600 milyon Euro değerinde “Climate Awareness Bond” (İklim Farkındalığı Tahvili) olarak ihraç edilmiştir. Bu girişim, 2008 yılında Dünya Bankası’nın ihraç ettiği 440 milyon ABD Doları değerindeki “World Bank Green Bond” ile desteklenmiş ve Dünya Bankası, endüstrilerin ve piyasaların iklim değişikliği ile mücadele girişimlerinde kullanılacak ekonomik değişimin temelini atmıştır. Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası, yeşil tahviller ile oluşturdukları bu girişim, iklim değişikliği ile mücadele alanında atılan en somut adımlardan biridir.
Bu tahviller, çevre dostu projeler için, örneğin rüzgar ve güneş enerjisi gibi endüstrilerin gelişiminde ve yaygınlaşmasında büyük rol oynamıştır. Ayrıca enerji verimliliği, sürdürülebilir ulaşım ve çevresel kirliliği azaltma projelerine de önemli katkılar sağlamıştır.
Yeşil tahvil piyasası, ilk ihraçlarından bu yana hızla büyümüştür. 2010’ların başında sınırlı bir büyüme gösteren piyasa, 2014 yılında Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği’nin (ICMA) Yeşil Tahvil Prensipleri’ni yayınlamasıyla büyük bir ivme kazanmıştır. Yine aynı kurum 2017 yılında Sosyal Tahvil Prensipleri (Social Bond Principles) ve Sürdürülebilir Tahvil Yönergeleri (Sustainability Bond Guidelines) gibi ek prensipleri yayınlayarak sürdürülebilir finansmanı daha da genişletmiştir. Bu prensipler, yatırımcı güvenini artırarak daha fazla ihraççının piyasaya girmesini sağlamıştır.
PANDEMİNİN ETKİSİ
Pandemi döneminde standart borçlanma faaliyetlerinde yavaşlama görülürken, sürdürülebilir tahvil ve kredi piyasası büyümeye devam etmiştir. 2020’nin ilk yarısında yeşil tahvil ihraçları büyük bir artış göstermiş ve 270 milyar dolara ulaşmış ve bu rakam, 2023 yılı itibarıyla 1 trilyon doları aşmıştır. Bu hızlı büyüme, iklim değişikliği ile mücadele ve sıfır karbon ekonomilere geçişin gayet mümkün olduğunu bizlere göstermiştir.
DÜNYA GENELİNDEN ÖRNEKLER
2017 yılında Fransız hükümeti, 7 milyar EUR değerinde büyük bir egemen yeşil tahvil ihraç etmiş ve bu fonlar, enerji verimliliği ve sürdürülebilir tarım projelerine yönlendirilmiştir.
Çin, yeşil tahvil piyasasında başı çeken ülkelerden biri olmuş ve 2022 yılında 85 milyar dolarlık yeşil tahvil ihraç etmiştir.
New York Metropolitan Transportation Authority (MTA), 2017 yılında 2,5 milyar dolarlık yeşil tahvil ihraç ederek toplu taşıma sistemlerinin iyileştirilmesi için finansman sağlamıştır.
TÜRKİYE’DEKİ YEŞİL TAHVİL İHRAÇLARI
Türkiye’de yeşil tahvil piyasası hızla gelişmekte ve çeşitli finansal kurumlar ile belediyeler bu alanda önemli adımlar atmaktadır.
TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI (TSKB)
TSKB, 2016 yılında Türkiye’nin ilk yeşil tahvilini ihraç ederek 300 milyon USD tutarında bir finansman sağlamıştır. Bu tahvil, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine kaynak oluşturmuş ve International Financing Review Dergisi (IFR) tarafından ‘Yılın Sürdürülebilir Tahvili Ödülü’ne layık görülmüştür.
GARANTİ BBVA
2017 yılında 150 milyon USD tutarında yeşil tahvil ihraç ederek bu alanda önemli bir adım atmıştır. IFC ile işbirliği yaparak gerçekleştirilen bu ihraç, enerji verimliliği yüksek binalar ve çevre dostu projeler için finansman sağlamıştır.
İŞ BANKASI
İş Bankası, 2018 yılında 60 milyon EUR tutarında sürdürülebilir tahvil ihraç etmiş ve bu fonları sürdürülebilir kalkınma projelerinde kullanmıştır. 2023 yılında ise 500 milyon TL tutarında yeşil tahvil ihraç etmiş ve bu fonları yeşil projelere verilen kredilerin finansmanında kullanmıştır. Aynı yıl, İş Bankası kuruluşunun 100. yılı anısına özel bir yeşil tahvil ihraç ederek 750 milyon TL tutarında finansman sağlamıştır. Bu tahvil, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve sürdürülebilir projeleri desteklemeyi amaçlamaktadır.
ZORLU ENERJİ
2017 yılında 100 milyon TL tutarında Türkiye’nin ilk yeşil sukuk (İslami tahvil) ihracını gerçekleştirerek güneş ve rüzgar enerjisi projelerine fon sağlamıştır.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (İBB)
İBB, Ekrem İmamoğlu başkanlığında, 2023 yılında Türkiye’nin ilk yerel yönetim yeşil tahvilini Londra Borsası’nda ihraç etmiş ve 715 milyon USD tutarında finansman sağlamıştır. Bu tahvilden elde edilen gelirler, sürdürülebilir şehir projeleri ve çevre dostu ulaşım projelerinde kullanılmıştır.
Kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Nisan 2023 tarihinde yaptığı konuşmada, Kemal Kılıçdaroğlu ve muhalefeti Londra’dan para aramakla eleştirerek, bu tür finansman girişimlerini “tefeci” olarak nitelendirmişti. Hal böyle olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 yılı hedeflerinden biri, 2.5 milyar dolarlık yeşil tahvil ihracı gerçekleştirmekti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bu hedefin %50’sini tek başına karşılayarak, Kasım 2023’te Londra Borsası’nda 715 milyon dolarlık yeşil tahvil ihraç etti. Bu ihraç, 2.6 milyar dolarlık bir talep topladı. Yeşil tahvillerin ihracı belirli düzenleyici ve yasal sınırlamalara tabidir. İBB’nin 715 milyon dolar tutarında tahvil ihraç edebilmesi, yetkili kurumlar tarafından verilen izinlere bağlıydı. Bu izinler, belediyenin borçlanma kapasitesine, kredi notuna ve finansal sürdürülebilirlik hedeflerine uygun olarak belirlenir. İBB Finans Müdürü Neslihan Vural, bu durumun İBB’nin finansal gücüne olan güveni gösterdiğini, fakat resmi izinleri 715 milyon dolar ile sınırlı olduğu için bu miktarın üzerinde borçlanamadıklarını açıklamıştır.
TÜRKİYE HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Türkiye Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2023 yılında 2.5 milyar USD değerinde ilk egemen yeşil tahvilini ihraç etmiştir. 2030 yılında vadesi dolacak olan bu tahvilin kupon oranı %9.125 olarak belirlenmiştir. Bank of America, ING, J.P. Morgan ve Standard Chartered gibi uluslararası bankalar aracılığıyla gerçekleştirilen bu ihraçtan elde edilen gelirler, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, sürdürülebilir ulaşım ve su yönetimi gibi projelerde kullanılacaktır. Bu tahvil, Türkiye’nin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) alanında ilk uluslararası tahvil ihracı olarak önemli bir başarı elde etmiştir.
YEŞİL TAHVİLLERİN ETKİSİ VE MAVİ TAHVİLLERLE BAĞLANTISI
Yeşil tahviller, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynamaktadır. Bu tahviller, karbon emisyonlarını azaltmak ve çevre dostu projeleri desteklemek için gerekli finansmanı sağlamaktadır. Ancak, sadece kara tabanlı projelerle sınırlı kalmamak için, mavi tahviller de devreye girmektedir.
Mavi tahviller, deniz ve su kaynakları ile ilgili projeleri finanse etmek için kullanılan tahvillerdir. Bu tahviller, deniz koruma alanları, sürdürülebilir balıkçılık ve su kaynaklarının yönetimi gibi projelere finansman sağlar. Örneğin, Seyşeller, 2018 yılında dünyanın ilk egemen mavi tahvilini ihraç ederek deniz koruma projelerine destek sağlamıştır. Eğer okumadıysanız lütfen “Türkiye Akdeniz’e böyle hakim olabilir” yazıma bir göz atın,
Yeşil tahvillerin hızla büyüyen piyasası, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada önemli bir finansal araç haline gelmiştir. Türkiye ve dünya genelinde yeşil tahvil piyasası hızla büyümekte ve gelecekte de bu büyümenin devam etmesi beklenmektedir. Mavi tahviller ise, deniz ekosistemlerini koruma ve sürdürülebilir kullanımı destekleme potansiyeline sahip olup, yeşil tahvillerin başarısını deniz temelli projelere taşımaktadır.
Bir sonraki yazımda, tahvillerin denetlenmesi, yönetimi ve raporlanması ile ilgili, ve nasıl her yerde olduğu gibi yeşil tahvil evreninde de yeşil badana yani SAHTEKARLIĞIN boy gösterdiğinden bahsedeceğim. Yeşil tahvillerin doğa dostu projeleri destekleyip can vermek ve sıfır karbon ekonomilerine geçiş sürecinde gereken finansmanı sağlamak yerine nasıl bazı şirketler ve kişiler tarafından kendi çıkarları için kullanılabileceğini sizlere göstereceğim. Bu durumu somutlaştırmak için Michelin Şirketi’nin güzelim Endonezya’da yapmış olduğu doğa faciasından bahsedeceğim…
Görüşmek Üzere, Sevgiler,
Borgahan Gümüşsoy