CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, İskenderun’da, bir ilkokulun yanındaki ağır hasarlı binanın yıkımının öğrenciler okul bahçesindeyken yapılmasına ilişkin, “Gerekli güvenlik önlemleri alınmadan yıkımın yapılması ciddi bir güvenlik ihlalidir. Çocuklarımızın depremde yaşadıkları korku yetmedi mi? Okul saatinde ve gerekli güvenlik önlemleri alınmadan yapılan bu yıkım, çocuklarımızın psikolojisini ciddi anlamda etkilemiştir. Özellikle deprem korkusu yaşayan çocuklarımızın böyle bir olayla karşılaşması kabul edilemez. Üstelik teneffüs saatinde olması, akıl almaz bir ihmal olduğunu gösteriyor. Çocukların psikolojisini, insanların sağlığını gözetmeden yapılan yıkımlar anlık bir olay değil, aynı zamanda uzun vadeli çevresel ve sağlık sorunlarına yol açabilecek nitelikte olaylardır” dedi.
Hatay’ın İskenderun ilçesinde bir ilkokulun yanında bulunan ve 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan bir binanın yıkımı, öğrenciler okul bahçesindeyken yapıldı. Yıkımın görüntüleri sosyal medyada tepki topladı. CHP Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Gölge Bakanı ve Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Atalar, şunları söyledi:
“Gerekli güvenlik önlemleri alınmadan yıkımın yapılması ciddi bir güvenlik ihlalidir. Çocuklarımızın depremde yaşadıkları korku yetmedi mi? Okul saatinde ve gerekli güvenlik önlemleri alınmadan yapılan bu yıkım, çocuklarımızın psikolojisini ciddi anlamda etkilemiştir. Özellikle deprem korkusu yaşayan çocuklarımızın böyle bir olayla karşılaşması kabul edilemez. Üstelik teneffüs saatinde olması, akıl almaz bir ihmal olduğunu gösteriyor. Çocukların psikolojisini, insanların sağlığını gözetmeden yapılan yıkımlar anlık bir olay değil, aynı zamanda uzun vadeli çevresel ve sağlık sorunlarına yol açabilecek nitelikte olaylardır. Yıkım kaynaklı toz ve zararlı maddelerin yayılması, atıklar ve özellikle asbest yayılımı deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımızın sağlığını doğrudan tehdit etmektedir. Bu sadece bir güvenlik ihlali değil, aynı zamanda çevre ve sağlık açısından da büyük bir sorumsuzluktur. Afet bölgelerinin hassas doğasını göz ardı eden bu tür şehirleşme ve kentsel dönüşüm çalışmaları, iktidarın ihmalkar yaklaşımının bir sonucudur. Bu nedenle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, derhal düzeltici önlemler almalı ve sorumluların gereken hesabı vermesi gerekmektedir.”