Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yeni pistin devreye girmesiyle yıllık 85 milyondan fazla yolcuyu ağırlayacak kapasiteye erişecektir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sabiha Gökçen Havalimanı 2. Pist Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, pistin TEM Otoyolu ile D-100 bağlantı yolu üzerinden geçebilmesi için 1520 metre uzunluğunda çift tüplü TEM bağlantı tünelini inşa ettiklerini anlattı.
Erdoğan, kimi çevrelerin ısıtıp ısıtıp “Dağ olmayan yere tünel yaptılar.” diye yalan yanlış paylaşımlarda bulunduğu tünelin, bu TEM bağlantı tüneli olduğuna dikkati çekti.
Havalimanında tüm bu altyapıyla birlikte hava trafik kontrolü kulesi, teknik blok, gümrük, itfaiye ve garaj binası gibi 19 bin metrekare kapalı alana sahip tüm üstyapı tesislerini de en son teknolojiyle yenilediklerini belirten Erdoğan, “Hava trafiği açısından maksimum kapasiteyi sağlamak için yeni pistimizi iniş, eski pisti ise kalkış amacıyla kullanacağız. Böylece havalimanımızın hava trafik kapasitesini iki katına çıkaracağız. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yeni pistin de devreye girmesiyle yıllık 85 milyondan fazla yolcuyu ağırlayacak kapasiteye erişecektir.” diye konuştu.
“Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hikayesi, birbirine zıt iki anlayışın da hikayesidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin inşasında emeği geçen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, yüklenici firmalar, mimarlar, mühendisler ve tüm işçilere teşekkür etti.
Bu vesileyle şu an bulundukları bölgede havalimanı kurulması fikrine öncülük yapan siyaset ve hizmet adamı 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı rahmetle yad eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Rabb’im, Türkiye için hayal kuran, Türkiye için çalışan, ülkenin ve milletin istikbali uğrunda gayret gösteren herkesten razı olsun diyorum. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hikayesi, aynı zamanda Türkiye’ye dair iki tasavvurun, iki farklı yaklaşımın, birbirine zıt iki anlayışın da hikayesidir. Buranın inşasıyla ilgili ilk çalışmayı başlatan rahmetli Özal, siyasi hayatı boyunca haksız, insafsız ve vizyonsuz eleştirilerin muhatabı olmuştur.”
Erdoğan, Türkiye’nin çeyrek ve yarım asırlık hedefleri doğrultusunda attığı her stratejik adımda merhum Özal’ın, belli çevreler tarafından hedef alındığını, ülkenin kaynaklarını israf etmekle suçlandığını dile getirerek, “Ne gerek var?” eleştirisinin rahmetli Özal’ın, medya, akademi ve siyaset camiasında en çok maruz kaldığı sorulardan biri olduğunu söyledi.
Bu soruyu soranların niyetinin, projelerin verimliliğini sorgulamak olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bilakis yapılan hizmeti, millete lüks gördükleri için bunu ifade ediyorlar. Ortaya hiçbir eser koyamayanlar, ülkesi ve milleti için samimiyetle çalışan, proje geliştiren, vizyoner devlet adamlarına sürekli engel çıkardılar. 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, biz de benzer ithamlara maruz kaldık. Benzer sabotaj girişimleriyle, hiçbir temeli olmayan eleştirilerle karşılaştık. Merhum Özal’ın, projelerini akim bırakmak için hangi söylemlere, hangi yalanlara başvurulduysa aynısını katbekat fazlasıyla bize de yaptılar. ‘Parayı betona gömüyorlar.’ dediler. ‘Yola, köprüye, tünele, baraja, hastaneye ne gerek var?’ dediler. ‘Yolla karın mı doyar?’ diyerek kendilerini komik duruma düşürdüler.
Hatta ‘Uçak inmeyen yere havalimanı inşa ettiler.’ iftirasını atacak kadar muvazeneyi kaybettiler. Arşivlere baktığınızda, başta havalimanlarımız olmak üzere her devasa eserde bu çapsızlığın, bu ufuksuzluğun izlerini muhakkak görürsünüz. Türkiye’de muhalefetin tarihi, sadece seçim hezimetlerinin, sadece seçim skandallarının değil aynı zamanda icraat düşmanlığının da tarihidir.”
“Her projeye çamur atmak, CHP ve siyasi akrabalarının milli sporu”
Yapılan işe takoz koymanın, milletin hayrına her projeye çamur atmanın, CHP ve siyasi akrabalarının milli sporu olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarih, bizi haklı, onları ise haksız çıkarmıştır. Dile getirdikleri eleştirilerin, tamamen safsatadan, tamamen kötü niyetli bir temenniden ibaret olduğu zamanla anlaşılmıştır. Bunun en somut örneği de şu anda ikinci pistini açtığımız Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’dır. CHP’nin sabık Genel Başkanı’nın, ‘Uçak bile inmiyor.’ dediği, ‘Tuz Gölü’ne alabalık tesisi’ yapmaya benzettiği havalimanımız, bu sene sonunda 37 milyon yolcu ağırlayacak. 2030 yılında ise bu rakam, 63 milyona yaklaşacak. Engellemek için Gezi olayları dahil, sokak terörüne başvurdukları İstanbul Havalimanı, Avrupa ve dünyanın en iyi havalimanları arasında gösteriliyor. Bu havalimanımız daha geçen hafta 5 ödül birden aldı.”
Erdoğan, aynı durumun çamur attıkları diğer yatırımlar için de geçerli olduğunu anlatarak, “Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu olmasaydı bugün İstanbul trafiği çok daha kötü durumda olurdu. Şayet Türkiye’yi duble yollar, otoyollar, demir yollarıyla donatmasaydık ne ihracatımız 255 milyar dolara çıkardı ne turist sayımız 50 milyonu aşardı. Bu karşılaştırmaları uzatmak pekala mümkün. Yani CHP zihniyetinin, ‘Gereksiz’ dediği, ‘Ne gerek var?’ dediği, ‘İsraf’ dediği ne kadar yatırım varsa hepsi misyonunu fazlasıyla yerine getirmiş hatta bir müddet sonra yetersiz kalmaya başlamıştır.” ifadelerini kullandı.
“Havacılık alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdik”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de 70 yılda pek çok şeyin değiştiğini ama bunların halka yönelik mütekebbir tavırlarında hiçbir düzelme olmadığını dile getirerek, “Biz, son 21 yılda ne yaptıysak, neyi başardıysak, CHP ve koro üyelerinin, istemezükçü nakaratlarına rağmen başardık. Özellikle havacılık alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdik. Aktif havalimanı sayımızı 26’dan 57’ye, terminal kapasitemizi 55 milyon yolcudan 337 milyon 450 bin yolcuya çıkarttık.” diye konuştu.
Erdoğan, dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriyorken uçuş ağına 283 yeni nokta daha eklediklerini belirterek, “130 ülkede 343 noktaya elhamdülillah yükselttik. Göreve geldiğimizde 489 olan toplam hava aracı sayımızı, yüzde 270 artışla 1813’e ulaştırdık.” dedi.
(Sürecek)